bugün
yenile
    1. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      türkiye cumhuriyeti tarihinin ilk askeri darbesidir. subaylar yapmıştır. bu darbeyi halka alparslan türkeş duyurmuştur. sonrasında kendisi sürgüne gönderilmiştir. emir komuta zinciri dışında gerçekleşen bu darbe sonrası bir çok üniversite kapatılmış, hakim ve savcılar görevden alınıp milli birlik komitesi oluşturulmuş, sonrasında cemal gürsel cumhurbaşkanı seçilmiştir. türk demokrasi tarihinin alnında kara bir lekedir bu darbe. (bkz: cemal gürsel) (bkz: alparslan türkeş) (bkz: milli birlik komitesi) (bkz: adnan menderes)
    2. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
    3. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      emir komuta zinciri dışında gerçekleşen bir darbedir. ve evet, sadece ve sadece 50 subay gerçekleştirmiştir. öyle generaller, komutanlar vb olmadan. (bkz: 15 temmuz 2016 askeri darbesi)
    4. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      cehape out / demokrat parti in olduğu dönemdir.
    5. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
    6. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      27 Mayıs 1960'ta yapılan ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinde gerçekleşen ilk askeri darbedir. Dönemin Genelkurmay Başkanı da dahil 200'den fazla general, Cumhurbaşkanı Celâl Bayar ve Başbakan Adnan Menderes yönetime el koyan askeri grup tarafından tutuklanmıştır. 37 düşük rütbeli subay tarafından planlanlanıp icraa edilen darbe emir komuta zinciri içinde yapılmamıştır. Darbeden sonra bu subaylar ve Emekli Orgeneral Cemal Gürsel in oluşturduğu Millî Birlik Komitesi ülke yönetimini üstlenmiştir. 27 Mayıs 1960’tan, seçimlerin yapılarak normal yaşama geçildiği 15 Ekim 1961 yılına kadar geçen sürede, askerin Milli Birlik Komitesi eliyle cunta olarak iktidarda olduğu dönemdir. Daha sonra 9 Temmuz 1961'de kabul edilen 1961 Anayasası olarak bilinen anayasa değişikliği, 1924 Anayasası'nı yürürlükten kaldırmıştır. daha ayrıntılı bilgi için
    7. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      darbe değil devrimdir. "halifeliği geri getirmezseniz bir odun parçasını aday gösterir, onu milletvekilş yaparım." diyecek kadar kibire boğulanlar, bu devrimle hak ettiğini bulmuş, koltuklarını kaybetmiştir. heh keşke asılmasaydı. mağdur edebiyatı yapmalarına fırsat verildi böyle.
    8. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      menderes’in washington’u ziyaretinden yalnızca iki ay sonra (6 aralık) abd başkanı dwight eisenhower türkiye’ye geldi. bu iki ziyaretten sadece altı ay sonra ise türkiye’de arkasında abd’nin bulunduğuna inanılan bir askeri darbe yaşandı (27 mayıs 1960). _____________________orhan karaveli.
    9. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      27 Mayıs göründüğü kadar komplike bir hadise değildir. Özünde ingiliz ve ABD kliklerinin “Türkiye’yi yönetmek” için girdikleri mücadeledir. Bir tarafta ABD’ye yakın Menderes / maaşları ABD tarafından ödenen MiT / Genelkurmay Başkanı ve kimi subaylar / ve en önemlisi 14’ler, diğer tarafta ingilizler tarafından izmir iktisat Kongresi’nde ekonominin teslim edildiği baronlar / kemalist bürokrasi / inönü & CHP / TSK içindeki ingiliz muhipleri ve üniversiteler / akademisyenler. 27 Mayıs ile ilgili en yanlış bilinen şey ABD darbesi olduğudur. Devlet içinde gitgide daha fazla güçlenen / Menderes’in koşulsuz itaat ettiği / Marshall yardımları adı altında devletin hücrelerine kadar girmiş bir ABD neden kendi getirdiği iktidarı / adamını indirsin? Burada kafa karıştıran ince nokta 14’ler mevzusudur. Derler ki ABD’de özel harp eğitimi alan subaylar da vardı! Doğrudur. içlerinde Türkeş’in de olduğu ABD’de özel harp eğitimi almış 14’ler darbeye aktif katılım sağladı lakin konunun aslı şudur: ingilizlerin darbe için ortamı hazırlamasına ABD geç uyanmıştı. O dakikadan sonra darbeyi engelleme şansı yoktu ama darbeyi yapacak cuntaya kendi ekibini yerleştirip darbeyi onlar üzerinden kontrol edebilirdi! Bu yüzden özel harpçi 14’ler cuntaya katıldı. ARKADAŞLAR TEMEL iSTiHBARAT iDEOLOJiSi ŞUDUR: YOK ETME & EDEMEZSEN / KONTROL ET. ABD’nin 27 Mayıs cuntasına 14’leri yerleştirmesini bu mantıkla düşünün. Buna yakın zamandan sağlam bir örnek verelim. Mesela Gezi’den:) Öncelikle şunu söyleyelim: Gezi iktidarın aksettirdiği üzere planlı / örgütlü bir olay olarak başlamadı. Hikayelere kulak asmayın! “Örgütlü” başlasaydı bilinirdi! Tam tersi olduğu için gazla dağıtırım “körlüğünden” iktidar önemsemedi. Gezi’nin üçüncü gününden itibaren iktidarın körlüğü / öngörüsüzlüğünü gören dış güçler katkı sağlamaya başladı içerideki proxy leri ile. Özellikle cemaat ve TÜSiAD’ın kalın aileleri başrolü oynadı ikinci günden sonra. Ama söylediğimiz gibi olaylar başlangıcı itibariyle örgütsüz / spontane gelişen bir hadisedir. Dış güçleri sorgulamak yerine Kadir Topbaş’ı sorgulasınlar. Olayların fitilini ateşleyen odur. Hatırlayalım Gezi’nin kontrolden çıkması çadırların yakılması ile başlar: http://m.aktifhaber.com/gezide-cadirlari-polis-degil-zabita-yakti-808001h.htm Yakma emrini tahmin edin kim verdi? Konuyu dağıttım. Ne diyorduk? 27 Mayıs cuntasına ABD’nin ekibini / 14’leri yerleştirmesinin benzeri Gezi’de devlet tarafından yapıldı. işte tam Gezi’nin kontrolden çıktığı günlerde sahaya kim indi hatırlayalım? Sırrı Süreyya Önder. Adeta tombaladan çıkar gibi çıktı ve Gezi’nin sözcüsü olarak medya tarafından (elbette algı operasyonu) sunulmaya başlandı. Sırrı Süreyya Önder’in HDP içindeki devletçi ekibin en önemli ismi olduğu konusuna daha sonra uzun uzun değineceğim. Her neyse Sırrı Süreyya Önder hamlesi kritik ve rasyonel bir hamle idi. Devlet hem Sırrı Süreyya Önder ismini cilaladı hem de Gezi’cileri makul seviyelerde kontrol etmiş / yönlendirmiş oldu. Tekrar 27 Mayıs’a dönelim. Darbeyi yapan isim Cemal Gürsel değildir arkadaşlar. Konuyu uzun uzadıya anlatmaya gerek yok. internette yeterince bilgi var Cemal Gürsel’in nasıl cuntanın başına getirildiği ile alakalı. Tıpkı 12 Eylül’ün arkasında Kenan Evren’in olmadığı gibi:) 27 Mayıs darbesinin mutfağında / başında Cemal Madanoğlu, 12 Eylül’ün mutfağında ise Ali Haydar Saltık vardır. 14’ler görevinde muvaffak olamamıştır. Çünkü darbenin arkasındaki güç ingiltere ABD müdahalesini görmüş ve 14’leri tasfiye ettirmiştir. Merhum Alparslan Türkeş’in tırnaklarının çekilmesi sürgün edilmesini bu bağlamda okuyun. 14’lerin kim oldukları ve nerelere sürüldükleri bilgisi burada mevcut: https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Ond%C3%B6rtler 27 Mayıs tarihteki tek anti-Amerikancı anayasadır:) Bunda tabi ki darbenin arkasındaki güç ingiltere’nin katkısı / organizesi büyük. 1920’lerde devraldıkları ülkeyi ABD’ye bırakmayacak kadar bölgenin ve ülkenin kodlarına ve güce sahipti ingiltere. Nitekim bırakmadı da. Ama ABD bunu unutmadı ve 12 Mart 1971’de karşı hamle yaptı. Hatırlayalım merhum Mahir Kaynak’ın deşifre ettiği darbe girişimi. 12 Mart sonrası ABD & ingiltere masaya oturdu ve paylaşım kararı aldı yani maç berabere bitti. MiT / asker / bürokrasi / sermaye bölüşüldü. 12 Eylül’le birlikte ABD “our boys”ları sayesinde ingilizleri (sermaye hariç) tamamen devre dışı bırakıp kumanda masasına oturdu. 27 Mayıs’ı yapan / organize eden zeka Cemal Madanoğlu’dur ve katıksız ingiliz muhibbidir. Peki neden Cemal Gürsel cuntanın başındadır? 27 Mayıs 1960 günü, Orgeneral Ragıp Gümüşpala’nın cunta lideri kendisinden daha kıdemsiz ise 3. Ordu ile Ankara’ya yürüyüp isyana son vereceğini bildirmesi üzerine, izmir’de bulunan Cemal Gürsel’in Ankara’ya getirilip cuntanın lideri yapılması kararı alındı.
      0güzel bi yazı olmuş. - limonata 27.05.2017 23:38:18 |#3526834
    10. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      garip bir şekilde, sonrasında oluşturulan anayasa, hala türkiye'nin gelmiş geçmiş en özgürlükçü ve düzgün anayasasıdır. ----alıntı--- 27 mayıs darbesi, 27 mayıs 1960 tarihinde yapılan ve türkiye cumhuriyeti tarihinde gerçekleşmiş ilk askeri darbe. ayrıca 27 mayıs askeri müdahalesi ya da 27 mayıs ihtilali olarak da anılır. darbe emir komuta zinciri içinde yapılmamıştır; 37 düşük rütbeli subayın planları ile icra edilmiştir. kritik mevziler bu subayların ellerindeki asker ve silahlarla önce ordudaki komuta kademesinin etkisiz hale getirilmesi ile ele geçirilmiştir. sonra cumhurbaşkanı ve hükümet üyeleri tutuklanarak, hükümet; 235 general ve 3500 civarında subay (daha çok albay, yarbay, binbaşı) emekliye sevk edilerek, ordu; 147 üniversite öğretim görevlisi görevden alınarak ve bazı üniversiteler kapatılıp el konularak, 520 hakim ve yargıç görevden alınılarak, yargı kontrol altına alınmıştır. darbeden sonra darbeyi planlayan ve icra eden 37 düşük rütbeli subay ve emekli orgeneral cemal gürsel'in oluşturduğu milli birlik komitesi ülke yönetimini üstlendi. 1950 yılında iktidara gelen demokrat parti'nin ülkeyi gitgide bir baskı rejimine ve kardeş kavgasına götürdüğü gerekçelerini ileri sürerek türk silahlı kuvvetleri içerisinde bir grup subay, 27 Mayıs 1960 sabahı ülke yönetimine bütünüyle el koydu. 37 subaydan oluşan milli irlik komitesi bu harekat ile anayasa ve tbmm'yi feshetti, siyasi faaliyetleri askıya aldı, cumhurbaşkanı celal bayar, başbakan adnan menderes başta olmak üzere birçok demokrat partiliyi tutuklattı. genelkurmay başkanı orgeneral rüştü erdelhun, istiklal savaşı kahramanlarından ali fuat paşa, kore gazisi tahsin yazıcı ve emekli olduktan sonra dp'den milletvekili seçilen eski genelkurmay başkanı mehmet nuri yamut da tutuklananlar arasındaydı. 3. ordu komutanı orgeneral ragıp gümüşpala'nın, eğer darbenin lideri kendisinden daha kıdemli değilse ordusuyla ankara'ya yürüyüp isyancıları yakalayacağını söylemesi üzerine darbeden haberi olmayan emekli orgeneral cemal gürsel milli birlik Komitesi'nin başına getirildi. bu darbenin daha sonraki yıllarda meydana gelen askeri darbelerden farkı, türk silahlı kuvvetleri emir komuta zinciri içinde yapılmamış olmasıydı; nitekim dönemin genelkurmay başkanı da yönetime el koyan askeri güçler tarafından tutuklanmıştı. ---alıntı--- (bkz: 1961 anayasası)
    11. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Türkiye Cumhuriyetinin ilk askeri darbesi. 50 subayın gerçekleştirdiği bir darbedir. Bu darbeyle bircok general, hakim ve savcı tutuklanmış, milli birlik komitesi kurulmuştur. Bu darbeden sonra 16 Eylül 1961'de Fatih Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan; 17 Eylül 1961'de de Adnan Menderes idam edilmiştir. Celal Bayar'sa yaşı geçtigi icin idamdan kurtulmuştur. Ayrıca Deniz Gezmis, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idamindan sonra Süleyman Demirel'in bahsettigi "durum simdi 3-3 oldu" mevzusu buradan gelir. İsin ilginc yanı bu darbe Türkiye Cumhuriyeti demokrasi tarihi açısından ne kadar büyük bir kara leke olsa da ardından gelen anayasa da Çoğu hukukçu tarafından simdiye kadar yapılan en düzgün ve özgürlükçü anayasa kabul edilir.
    12. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir sene sonrasından bir mercek için; 1961 not: (#2329784)
    13. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Türkiye’nin çok partili hayata geçişinde büyük bir öneme sahip olan Demokrat Parti, 1950 yılında iktidara gelmişti. 10 yıl süren iktidarları süresinde Adnan Menderes ve arkadaşları girdikleri her seçimde oylarını arttırmışlardı. “Yeter Söz Milletin” diyerek iktidara gelen ve milletin kalbinde büyük yara açan Türkçeleştirilen ezanı tekrar orijinal haline getiren Demokrat Parti İktidarı’na 27 Mayıs 1960 darbesi yapılmış ve Yassıada yargılamaları sonucu Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan idam edilmiştir.
      1Ezanın Türkçe okunmasına neden bu kadar karşısın ve milletin kalbinde büyük bir yara olduğunu düşünüyorsun? - sozlukteki ata 31.05.2020 16:59:14 |#3793613
      3ezanın türkçe okutulması kadar saçma bir şey olamaz bunu tartışmayacağım bile türkcülük ve dini birbirine karıştırma bence. Ve yapılan darbe DP ye değil bu kadar süre ona oy veren halkadır. Ve darbeyi çözüm olarak görüp insan katlatmek ahmaklıktır. - otonomikk 31.05.2020 17:31:23 |#3793911
    14. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Üzerinden tam 63 dene geçmiş… O güzel insanları özlüyoruz.